Biçimli, güzel vücutlar her kadının ve erkeğin arzusu. Kadınlar gergin bir karın, ince bel, belirgin bel çukuru, yuvarlak, dik bir popo, uzun, düzgün bacaklar, ince ayak bilekleri hayal ediyor. Erkekler ise kaslı bir karın, atletik bir vücut istiyor. Tüm bunlara sahip olmak için öncelikle iyi bir genetik alt yapının olması, bunun da düzenli spor, iyi beslenme ve düzgün yaşama ile desteklenmesi lazım. Ancak hiçbirimiz bu tür bir yaşam konusunda kendimizi yeterince disipline edemiyoruz. Kilo alıp vermeler, kadınlarda gebelik, spora giderek daha az zaman ayırma, geçen yıllar vücudumuzun bozulmasına neden oluyor. Karın kasları gevşiyor, karında ve belde yağlanma başlıyor, basenler kalınlaşıyor, popo sarkıyor. Plastik cerrahi bu tür sorunlar için çeşitli çözüm önerileri sunmakta. Ancak sonuçların korunabilmesi yine hastalara düşüyor; düzenli spor, dengeli beslenme ve sağlıklı bir yaşam biçimi.
Vücuttaki yağ dokusunun vakum yardımı ile alınmasına ve gerekli bölgelere yağ aktarılmasına “liposhaping” ya da “yağ şekillendirme cerrahisi” adı verilir. İşlemin temeli “liposuction” yani “yağ emme” işlemidir. Buna yağ enjeksiyonlarının da eklenmesi işlemi daha kapsamlı hale getirmiştir. Liposhaping işleminin amacı hastayı zayıflatmak değil, vücudunu şekillendirmektir.
Liposhaping, liposuction ve yağ enjeksiyonu işlemlerinden oluşur. İşlemin ilk aşaması ameliyat öncesi çizimleridir. Hasta ayakta iken vücudun nerelerinden ne kadar yağ alınacağı ve nerelere yağ ilave edileceği belirlenir. Ardından hasta ameliyata alınır. Yağ alınacak bölgelere uyuşturucu (lokal anestezi) ve kanamayı önleyici (adrenalin) ilaçlar içeren sıvı verilir. Küçük delikler açılır. Bu deliklerden ince borular (kanüller) sokularak vakum yardımı ile yağ dokusu emilir. Vakum enjektörlerle ya da motor yardımı ile oluşturulur. Yağ verilmesi planlanıyorsa emilen yağ steril bir ortamda toplanır, yıkanır, süzülür ve gerekirse santrifüje edilerek yoğunlaştırılır. Hazırlanan yağ, ilave edilmesi gereken bölgelere daha ince kanüllerle verilir.
Yağlanma şekilleri cinsiyete ve ırklara göre büyük farklılıklar gösterir. Kadınlarda yağ birikimleri sıklıkla basenlerde, bel çevresinde, göbek altında ve üstünde, bacaklarda ve boyunda olur. Erkeklerde ise göbek ve bel çevresinde, memelerde, boyunda yağlanma olur. Erkeklerin tipik yağlanma şekillerinden birisi de karın içi yağlanmadır.
Yağ enjeksiyonları ise gerekli görülen bölgeler yapılır. En sık kalçalara yapılarak, kalça şekillendirilir ve dikleştirilir. Yine bacak şeklinin düzeltilmesinde, bacak kalınlaştırmalarda, bazen meme büyütme amacı ile yağ enjeksiyonları yapılabilir.
Hi-def liposhaping çok ince ayrıntılar gözetilerek yapılan bir yağ şekillendirme cerrahisidir. Kilosu az olan, düzenli spor yapan ve deri elastikiyeti iyi olan genç hastalara uygulanabilir. Yağlar belli yerlerden alınıp belli bölgelere verilir. Bu yöntemle erkeklerde karın kasları görünümü (6-pack) oluşturulur, kadınlarda kasıklar belirginleştirilir, bel gamzeleri yapılabilir. Karında ve sırtta çekici ışık oyunları gerçekleştirilebilir.
Liposuction öncesinde cilde açılan deliklerden içeriye ultrasonik enerji ileten borular sokulur ve yağ dokusu parçalanır. İlk kullanılan ultrasonik liposuction cihazları cilt yanıklarına yol açtıkları için popüler olmamışlardır. Ancak son dönemde çıkan ve “VASER” olarak isimlendirilen sistemde bu tür sorunlar oldukça azalmış durumdadır.
VASER’ın en büyük avantajı yağ dokusunu parçalayarak işlemi kolaylaştırmasıdır. Özellikle sırt bölgesi ve erkek memelerinde bu önemli bir avantajdır ve cerrahın daha az yorulmasını sağlar. İkinci bir avantajı ise cildi sıkılaştırarak toparlanma sürecini kısaltıyor olmasıdır. Ama uzun vadede klasik liposuction işleminden daha iyi sonuç verdiğini gösteren bir kanıt yoktur. VASER’ın dezavantajları arasında ise uzamış ameliyat süreleri ve azalmış da olsa yanık riskleri sayılabilir.
Liposuction öncesi küçük deliklerden kanüller sokulur ve yağ dokusuna lazer ile parçalanır. Bu işlemin ardından vakum yardımı ile yağ alınır. Eğer sınırlı alanlarda uygulanacaksa ve çok az miktarda yağ alınacaksa sadece lazer uygulanır ve yağ emilmez, yağın kendi kendine erimesi beklenir. Lazer lipoliz sistemlerinin en büyük avantajı cildin hızlı sıkılaşmasını sağlamaktır. Özellikle bacak içleri ve boyun gibi cilt gevşekliğinin sorun olduğu ve sınırlı miktarda yağ birikimi olan bölgelerde avantajlıdır. Ancak uzun vadede klasik liposuction ve ultrasonik sistemlere tam bir üstünlüğü gösterilememiştir. En önemli dezavantajı ise yanık riskidir
Liposhaping çok şişman hastalara yapılmaz. İdeal hasta normal kilosunda olup belli bölgelerde yağ birikimleri olan hastadır. Ancak daha kilolu hastalara da yapılabilir. Hastaların ameliyat öncesi kilo vermeleri istenen bir durumdur. Ancak bu kiloyu koruyamayacaklarsa ve ameliyattan sonra kilo alacaklarsa sonuçlar garanti edilemez. Ben hastalarımdan "koruyabilecekleri en düşük kiloda" olmalarını istiyorum.
Ameliyatın bitiminde hastaya liposhaping yapılan tüm alanı kaplayacak şekilde bir korse giydirilir. Bu korsenin yaklaşık üç hafta kullanılması gereklidir. Korse kullanımı ilk hafta sürekli olmalıdır. Sonrasında hastalar çok sıkıldıklarında korseye birkaç saat ara verebilirler.
Alınacak yağ miktarına ve ameliyat edilecek bölgeye göre değişir. Sınırlı bir bölgede yapılacaksa lokal anestezi ve sakinleştiriciler (sedasyon) altında yapılabilir. Geniş alanda çalışılacaksa genel anestezi gerekir
Ameliyat bitiminden üç saat sonra yemek yenip, ayağa kalkılabilir. Genellikle altı saat sonra hasta, hastaneden taburcu edilir. Delik yerlerinde küçük pansumanlar bulunur. İlk 24 saat bu dileklerden kanlı bir sıvı sızar. Hasta iki gün sonra banyo yapabilir. Üç gün sonra kontrole gelir ve sonrasında işine dönüp normal günlük aktivitelerine başlayabilir, araba kullanabilir. İlk üç hafta yürüyüş dışında spor yapmaması gerekmektedir. Üçüncü haftanın sonunda korse çıkarılır. Ameliyattan iki hafta sonra hastalar cilt sıkılaşmasının hızlandırılması amacı ile endormolojik tedavilere (lenf drenajı masajı, radyofrekans, LPG) yönlendirilir. Liposuction yapılan bölgelerde ilk üç hafta şişlik ve morluklar olur. Üçüncü haftadan itibaren ödem çözülür, deri yumuşar ve şekil almaya başlar. Dokular son hallerini ancak üç ay sonra alırlar. Liposuction yapılan alanlarda ilk haftalar deri duyusunda azalmalar olabilir.
Ameliyat sonrası ödemin daha hızlı atılabilmesi için erken dönemde bol hareket etmelerini ve bol sıvı tüketmelerini istiyoruz. Liposhaping yapılan alanlarda yoğun nemlendirici kullanılması gerekiyor. İşlemden iki hafta sonra cildi sıkılaştırmak amacı ile endormolojik işlemler yapılır. Bunlar nihai sonucu etkilemese de iyileşmeyi hızlandırırlar. Bu işlemler lenf direnajı masajı, radyofrekans ve LPG uygulamalarıdır. Ameliyat sonrası dönemde hastaların dijital bir tartı ile günlük olarak tartılmaları ve kilolarını kaydetmeleri gerekir.
Liposuction’ın yağ embolilerine neden olduğu ve tehlikeli bir işlem olduğuna yönelik yaygın bir kanı olmasına karşın, düzgün yapıldığında ve normal sınırlarda yağ alındığında, bu işlemler son derece güvenlidir. Erken dönemde oluşabilecek ciddi komplikasyonlar arasında kanama, akciğer embolisi, yağ embolisi ve organ yaralanmaları sayılabilir. Yağ embolisi son derece nadirdir. Liposuction sonrası ölüm nedenlerinden en önemlisi organ yaralanmalarıdır. Özellikle karın bölgesine liposuction yapılırken kanülün ucunun karın içerisine girip barsakları ya da karaciğeri yaralaması ile bu tür üzücü durumlar oluşabilir.
Liposuction sonrası daha çok estetik sorunlar yaşanır. Bunlar arasında deride dalgalanmalar ve düzensizlikler, liposuction yapılan bölgede çökmeler, deride renk değişiklikleri, vücut kontur bozuklukları sayılabilir. Bu tür sorunların iki önemli sebebi vardır: yöntemin yanlış uygulanması ve gerektiğinden fazla yağ alınması; deri elastikiyetinin kötü olması. Bu tür düzensizliklerin düzeltilmesi zordur ancak imkânsız değildir. Başka yerlerden alınan yağ dokusu ile çukur alanlar doldurulabilir.
Vücutta ergenlikten sonra yeni yağ hücresi oluşmaz. Bu nedenle liposuction sonuçları kalıcıdır. Hasta işlem sonrası kilo alırsa, liposuction yapılan bölge de diğer vücut bölgeleri gibi bir miktar kalınlaşır, ancak hiçbir zaman ameliyat öncesindeki gibi bir yığılma gerçekleşmez.
Liposuction sonrası hastalar kilo alırlarsa vücutlarındaki başka bölgelerde yağlanma başlar. Örneğin hasta öncesinde hep basenlerinden ve belinden kilo alıyorsa ve bu bölgelere liposuction yapıldıysa, daha sonra kilo aldığında başka bölgeleri, örneğin sırtı, kolları ve bacakları kalınlaşır. Bu nedenle hastalara ameliyat öncesinde kilolarına ömür boyu dikkat etmeleri gerekeceği ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. Vücut yağ dağılımında oluşabilecek bu tür değişiklikler küçük alanlarda yapılan liposuction işlemleri için geçerli değildir. Kapsamlı bir liposhaping sonrasında hastalar beslenme şekillerine ve yaşam biçimlerine daha çok dikkat etmek zorundadırlar. Liposhaping işlemi için en kötü aday kilosu sürekli oynayan hastalardır.
Karın bölgesine yapılan estetik girişimler özellikle orta yaş sonrası kadınların en çok talep ettikleri ameliyatlardan birisi. Bu bölgede gelişen sorunlara yönelik farklı cerrahi çözüm seçenekleri mevcut. Ancak yapılan işlemin korunması yine hastaya düşmekte. Hastaların ameliyat sonrası kilo almamaları, düzenli spor yapmaları, cilt bakımlarına özen göstermeleri çok önemli.
İdeal karın germe hastası fazla kilosu olmayan, ama karın duvarı gevşemiş, göbek altında ve üstünde cilt fazlası olan, karnında ve belinde orta derecede yağlanması olan kadınlardır. Bu hastalarda önce bele ve karına yaygın bir liposuction yapılır, alınan yağlar gerekli görülürse kalçaya eklenir. Ardından çamaşır içerisinde kalacak şekilde, sezaryen insizyonunun yaklaşık üç katı uzunluğunda bir kesi yapılır. Karın derisi kaburgalara kadar kaldırılır, göbek deliği ciltten ayrılır, karın kasları tamir edilir ve karın daraltılır. Karın cildi aşağıya çekilerek göbek altında kalan bölüm atılır. Göbek deliği yeni yerine yerleştirilir. Alttaki kesik dikilir. Kalan izin çamaşırın dışına taşmamasına özen gösterilir.
Göbek üstünde deri fazlası yoksa ve karın duvarı çok gevşek değilse mini karın germe yapılır. Deri elastikiyeti çok iyiyse ama karın duvarı gevşekse endoskopik karın germe yapılır. Endoskopik karın germelerde kesik olmaz ya da eski sezaryen izinden girilerek yapılır.
Karın germe ameliyatı aşırı kilosu alan ve karnını taşıyamayacak halde olan hastalarda da yapılabilir. Bu tür durumlarda amaç estetikten çok hastayı yükten kurtarmak, hijyenik sorunlarını çözmektir.
Karın germe işlemleri hastane ortamında ve genel anestezi altında gerçekleştirilir. Ameliyat yapılan işlemlere bağlı olarak iki ila dört saat arasında sürer. Hasta ameliyattan dört saat sonra yemek yer ve ayağa kaldırılır. Yaygın inanışın aksine, doğru teknikler kullanıldığında ve uygun uyuşturucular ameliyat sırasında karın duvarına uygulandığında, karın ameliyatları fazla ağrılı işlemler değildir. Hastalar ertesi gün taburcu edilir, iki gün sonra banyo yapabilir ve yaklaşık bir hafta içerisinde normal yaşantılarına dönebilirler. Endoskopik karın germe işlemlerinde bu süreler çok daha kısa olur.
Karın bölgesinde fazla kiloları olan, cildi tek başına liposuction yapılamayacak kadar gevşek, ancak tam karın germe gerektirmeyecek kadar da gergin olan hastalarda mini karın germe iyi bir seçenektir. Mini karın germe işlemi daha kısa ize neden olması ve ameliyat sonrası iyileşme sürecinin daha hızlı olması nedeni ile fazla kilolu olmayan hastalarda sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir.
Mini karın germe işleminde tüm karın ve bel bölgesindeki fazla yağ alınır, göbek altındaki cilt fazlası çıkartılır, ancak göbek üstünde kalan bölüme bir germe işlemi yapılmaz.
Mini karın germe işlemi doğum yapmış, ancak deri ve yağ fazlası göbek altında sınırlı kalmış hastalara uygulanır. Göbek deliği yüksekte yer alan hastalar da mini karın germe için uygun adaylardır.
Ameliyat sırasında hastalara sıklıkla diren konulur ve karın korsesi giydirilir. Hasta ameliyattan üç ila dört saat sonra beslenir ve ayağa kaldırılır. Genellikle aynı gün hasta taburcu edilir. Gerekirse direnler birkaç gün daha yerinde bırakılır. Ameliyattan sonraki gece yan yatabilirler. Direnler alındıktan 24 saat sonra duş alınabilir. Tüm dikişler deri altında bırakıldığından dikiş alınmasına gerek yoktur. Ameliyattan iki ila üç gün sonra hastalar günlük yaşantılarına dönebilirler. Üç hafta sonra karın hareketleri dışında spora başlanılabilir. Altı hafta sonra ise tüm spor aktiviteleri serbesttir.
Mini karın germe ameliyatlarından sonra ciddi bir komplikasyon beklenmez. Sigara içenlerde yara iyileşme sorunları le karşılaşılabilir. Çok gergin kapatılan karınlarda ve bazı deri tiplerinde aşırı yara izi kalması gibi sorunlar yaşanabilir. Bu durum gerginliğe bağlı ise bir yıl sonra yara izini inceltmek amacı ile lokal anestezi altında bir revizyon işlemi yapılabilir.
Karın ve bel bölgesinde bir miktar yağlanması olan, cilt fazlası olmayan, ancak doğum nedeni ile karın duvarı gevşemiş olan hastalar endoskopik karın germe için uygun adaylardır. Bu işlem daha çok yaşları genç, tek doğum yapmış, fazla kilosu olmayan ve düzenli spor yapan kişilere uygulanır.
Endoskopik karın germe cilt çıkartmaksızın karın kaslarının sağlamlaştırılarak karın duvarındaki bombeleşmenin düzeltilmesi işlemidir.
Endoskopik karın germe yaşı genç, fazla kilosu olmayan, düzenli spor yapan ve genellikle tek doğum yapmış hastalara yapılır. Karın ve bel bölgesinde bir miktar yağlanması olan, cilt fazlası olmayan, ancak doğum nedeni ile karın duvarı gevşemiş olan hastalar endoskopik karın germe için uygun adaylardır.
Ameliyat sırasında hastalara sıklıkla diren konulur ve karın korsesi giydirilir. Hasta ameliyattan üç ila dört saat sonra beslenir ve ayağa kaldırılır. Genellikle aynı gün hasta taburcu edilir. Gerekirse direnler birkaç gün daha yerinde bırakılır. Ameliyattan sonraki gece yan yatabilirler. Direnler alındıktan 24 saat sonra duş alınabilir. Tüm dikişler deri altında bırakıldığından dikiş alınmasına gerek yoktur. Ameliyattan iki ila üç gün sonra hastalar günlük yaşantılarına dönebilirler. Üç hafta sonra karın hareketleri dışında spora başlanılabilir. İlk üç hafta çok ağır kaldırmamaları istenir. Altı hafta sonra ise tüm spor aktiviteleri serbesttir.
Endoskopik karın germe ameliyatlarından sonra ciddi bir komplikasyon beklenmez. Geniş bir alana liposuction yapıldıysa cilt altında serum birikmesi gibi bir sorunla karşılaşılabilir. Seroma oluşursa enjektör ile çekilmesi gerekebilir.
Karın ve meme ameliyatları birbirinden ayrı işlemler gibi görünse de, aslında meme, karın ve bel bölgesi tek bir estetik ünitedir. Bunlardan herhangi birisi tek başına düzeltildiğinde, geri kalanındaki şekil bozukluğu daha fazla dikkat çeker. Karın, meme, bel ve bazen kalça bölgesinin aynı anda düzeltildiği kombine cerrahi işlemlere torsoplasti adını veriyoruz. Bu bölgeler en çok doğum sonrasında deforme olduklarından yapılan kombine işlem “annelik estetiği” olarak da isimlendirilebilir.
Torsoplasti işlemi en çok doğum yapmış kadınlara uygulanır. Doğum ve emzirme sonrasında karın duvarı gevşer, karın cildi sarkar, karın ve bel çevresinde yağlanma olur, memeler büyür ve formunu kaybeder. Bunun dışında ilerleyen yaş, aşırı kilo alıp vermeler de benzer sorunlara yol açar.
Aşırı kilolu hastalara kombine işlemlerin uygulanması sağlık açısından riskli olabilir. Bu nedenle torsoplasti öncesinde hastaların koruyabilecekleri kiloya kadar inmiş olmaları gerekir.
Torsoplasti ameliyatları ameliyathane ortamında ve genel anestezi altında gerçekleştirilir.
Ameliyat sırasında hastalara emboli önleyici çoraplar giydirilir, idrar sondası takılır, diren konulur. Ameliyat sonrasında karın korsesi giydirilir. Hasta ameliyattan üç ila dört saat sonra beslenir ve ayağa kaldırılır. İlk günler karındaki dikişlere yük binmemesi için öne eğik yürümeleri gerekir. Dört ila beş gün sonra dik durabilirler. Bu süreler endoskopik ve mini karın germe hastaları için daha da kısadır. Ertesi sabah sonda alınır ve hasta taburcu edilir. Gerekirse direnler birkaç gün daha yerinde bırakılır. Ameliyattan sonraki gece yan yatabilirler. Direnler alındıktan 24 saat sonra duş alınabilir. Tüm dikişler deri altında bırakıldığından dikiş alınmasına gerek yoktur. Ameliyattan bir hafta sonra hastalar günlük yaşantılarına dönebilirler. İlk üç hafta düzenli korse ve sutyen kullanmaları gerekir. Üç hafta sonra karın hareketleri dışında spora başlanılabilir. Altı hafta sonra ise tüm spor aktiviteleri serbesttir.
Torsoplasti gibi kombine ameliyatlarda en çok korkulan komplikasyonlar kanama ve akciğer embolisidir. Bu risk ileri yaşlı, obes ve diabetik hastalarda ve çok sigara içenlerde daha yüksektir. Aşırı kilosu olan hastaların ameliyat öncesi kilo vermeleri önerilir. Bir diğer sorun deri kayıpları ve yaraların iyileşmemesidir. Ameliyat öncesi planlama hataları, aşırı deri çıkartılması, kanama kontrolünün iyi yapılamaması ve sigara bu tür sorunları artırır. Ameliyattan birkaç hafta sonra deri altında serum birikmesi gibi sorunlarla da karşılaşılabilir. Böyle bir durumda enjektör yardımı ile serumun boşaltılması gerekebilir. Çok gergin kapatılan karınlarda ve bazı deri tiplerinde aşırı yara izi kalması gibi sorunlar yaşanabilir. Bu durum gerginliğe bağlı ise bir yıl sonra yara izini inceltmek amacı ile lokal anestezi altında bir revizyon işlemi yapılabilir.
Karın, göğüs ve bel bölgesindeki sorunların tek ameliyatla çözülmesi hastaya yepyeni bir görünüm kazandırır, kendine güvenini arttırır, hayata karşı duruşunu değiştirir. Birkaç ameliyatı tek seferde olmak ekonomik olarak da daha avantajlıdır.
Sarkmış ve gevşemiş kollar orta yaşı geçmiş kadınların en büyük mutsuzluk kaynaklarından birisidir. Özellikle yaz aylarında kolsuz kıyafetler giyildiğinde bu sorun daha dikkat çekici olur. Düzenli spor yapma, cilt bakımı ve kilo kontrolü bile kollardaki yaşlanmayı durdurmaya yetmez. Kollarındaki gevşeme ve sarkmadan çok rahatsız olan hastalara kol germe işlemi yapılabilir.
Koltuk altından başlayıp dirseğe doğru inen “L” şeklinde bir kesik yapılır. Genelde sadece deri çıkartılır ve kolun gerginliği arttırılır. Kolları çok kalın olan hastalarda işleme liposuction da eklenebilir.
Kol germe ameliyatları ameliyathane ortamında, genel anestezi ya da ağır sakinleştiriciler (sedasyon) altında gerçekleştirilir.
Hastalar genellikle aynı gün evlerine gönderilir. İlk iki gün dikişlerin üzerinde bandaj olur. İki gün sonra hastalar banyo yapabilir. Dikişlerin tümü cilt altında olduğundan dikiş alınmasına gerek yoktur. İlk üç hafta hastaların aşırı kol hareketi yapmamaları gerekir. Üçüncü haftadan sonra kol hareketleri dışında spora izin verilir. Altıncı haftadan sonra her türlü aktivite serbesttir.
Kol germe ameliyatlarından sonraki en büyük sorun görünür yerde kalan izlerdir. İzler kolların iç tarafında kaldığından karşıdan bakışta görünmezler, ancak hasta kollarını kaldırdığında görünürler. Sorunsuz iyileştiğinde altı ay sonra izler büyük oranda silikleşir, ancak hiçbir zaman tam olarak yok olmazlar. Hastalar iz konusunda mutlaka uyarılmalıdır. İzleri saklamak amacı ile bazı hastalar ileri dönemde dövme yaptırmaktadırlar
Bacakların iç tarafındaki gevşeme, deride dalgalanma ve düzensizlikler kadınları en çok rahatsız eden sorunlardandır. Kilo alıp verme, egzersiz yapmama ve yaşlanma ile iç bacaklarda oluşan gevşeme hızlanır. İç bacak sorunları estetik problemlerin yanı sıra yürürken sürtünmeye yol açarak da hastaları rahatsız eder. Oldukça ince cilt yapısı nedeni ile düzeltilmesi zor bir bölge olan iç bacaklara yönelik çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur.
Cilt bolluğu çok az olan zayıf hastalarda kasıkların iç tarafında yatık bir iz bırakacak şekilde deri fazlası çıkartılır ve gerilerek dikilir. Deri bolluğu fazla olan ve yağlanması olan hastalarda bu yöntemin uygulanması izin uzamasına, zamanla aşağıya doğru kaymasına ve bunun da cinsel organı deforme etmesine yol açar. Bu nedenle hastaların büyük bölümünde deri fazlası dikey bir iz bırakacak şekilde çıkarılır. Öncesinde uylukların iç kısmına liposuction yapılır. Dikey kesi, bacağın iç tarafında kalacak şekilde, kasıkların iç tarafından dize doğru inecek şekilde yerleştirilir. İz hasta ayakta durduğunda karşıdan gözükmez.
Uyluk germe ameliyatları ameliyathane ortamında ve genel anestezi altında gerçekleştirilir.
Hastalar genellikle aynı gün evlerine gönderilir. İlk 2 gün dikişlerin üzerinde bandaj olur. İki gün sonra hastalar banyo yapabilir. Dikişlerin tümü cilt altında olduğundan dikiş alınmasına gerek yoktur. İlk 3 hafta hastaların fazla ayakta kalmaması ve yürümemesi gerekir. Üçüncü haftadan sonra koşma dışında spora izin verilir. Altıncı haftadan sonra her türlü aktivite serbesttir.
Uyluk germe yatık izle yapıldığında yaralarda açılma, bacakta uzun süren şişlikler, zamanla izlerin genişlemesi ve aşağıya kayması gibi sorunlar yaşanabilir. Ancak en can sıkıcı problem vajinada oluşabilecek şekil bozukluklarıdır. Özellikle hasta bacaklarını açtığında yara izi vajina dudaklarını dışarı doğru açabilir. Bu nedenle dikey izle yapılacak uyluk germeler tercih edilmelidir. Dikey izdeki en büyük sorun yara izleridir. İzler bacakların iç tarafında kaldığından karşıdan bakışta görünmezler. Sorunsuz iyileştiğinde 6 ay sonra izler büyük oranda silikleşir, ancak hiçbir zaman tam olarak yok olmazlar. Hastalar iz konusunda mutlaka uyarılmalıdır. İzleri saklamak amacı ile bazı hastalar ileri dönemde dövme yaptırmaktadırlar.
Kalçalar kadın vücudunun belki de en çekici bölümüdür. Uzun bacakların üzerine yerleşmiş, yuvarlak, dik duran, yanlara doğru taşmayan diri bir popo tüm kadın ve erkeklerin hayallerini süsler. Belirgin bel çukuru, iki küçük gamze, ince bel ve gergin bir karın bu görüntüyü destekler. Bacak uzunluğu ve kalça genişliği genetik olarak belirlenir ve değiştirilmesi olası değildir. Ancak var olanı korumak, bozulanı düzeltmek ve yumuşak dokuların şeklini değiştirmek mümkündür.
Kalça bölgesine yapılabilecek birçok işlem vardır. Bunlar hastanın ihtiyacına göre tek başına ya da bir arada uygulanabilirler.
Kalça estetiği ameliyatları ameliyathane ortamında ve genel anestezi altında gerçekleştirilir. Macrolane uygulamaları sadece sedasyon altında gerçekleştirilebilir.
Hastalar genellikle aynı gün evlerine gönderilir. Kuşak şeklinde cilt çıkartılarak kalça germe yapılan hastalar bir gün hastanede yatırılır. İki gün sonra hastalar banyo yapabilir. Dikişlerin tümü cilt altında olduğundan dikiş alınmasına gerek yoktur. İlk 3 hafta hastaların korse kullanmaları gerekir. Popo protezlerinden sonra dikkatli oturmaları lazım. Üçüncü haftadan sonra koşma dışında spora izin verilir. Altıncı haftadan sonra her türlü aktivite serbesttir.
Yağ enjeksiyonlarından sonra ciddi bir sorun beklenmez. Verilen yağın bir kısmı kaybedilir ve kalçalar zaman içerisinde biraz küçülür. Kuşak şeklinde cilt çıkartılarak yapılan kalça askılarında uzun yara izleri hastaları tedirgin edebilir, ancak zaman içerisinde izler silikleşecek ve belirsizleşecektir. Popo protezlerinden sonra protezin dışarıdan belli olması ve kapsül gelişmesi gibi sorunlarla önceleri sık karşılaşılıyordu, ancak protezin adale içerisine yerleştirilmesi bu sorunları büyük ölçüde azalttı. Dikiş yapılan askıların en büyük sorunu ise etkisinin kısa sürmesidir. Dolgu maddelerine karşı vücut bazen reaksiyon gösterebilir. Bu nedenle hep eriyen maddeler ve iyi bilinen markalar tercih edilmelidir. Bir hyaluronik asit bileşimi olan Macrolane en güvenli ürünlerden birisidir. Ancak Macrolane bile reaksiyona yol açabilir.
Uzun ve düzgün bacaklar tüm kadınların hayalidir. Biçimli bacaklar için iyi bir genetiğin yanı sıra, düzenli spor, bilinçli beslenme, sürekli cilt bakımı şarttır. Bunlarla çözülemeyen sorunlar için Plastik Cerrahi çeşitli seçenekler sunar. Bacakların boyunu uzatmak ya da kemik eğriliklerini düzeltmek mümkün değildir, ancak bu sorunlar daha az görünür hale getirilebilir.
Bacak bölgesine yapılabilecek birçok işlem vardır. Bunlar hastanın ihtiyacına göre tek başına ya da bir arada uygulanabilirler.
Bacak estetiği ameliyatları ameliyathane ortamında ve yapılacak işleme bağlı olarak, genel anestezi ya da sakinleştiriciler altında (sedasyon) altında gerçekleştirilir.
Hastalar genellikle aynı gün evlerine gönderilir. İki gün sonra banyo yapılabilir. Liposhaping işlemleri sonrasında yaklaşık 3 hafta korse kullanılır. Diz altına liposhaping uygulamalarından ve kalf protezlerinden sonra yine 3 hafta varis çorabı kullanılması gerekir. Diz altına ve ayak bileğine yapılan liposhaping işlemlerinden sonra şişlikler uzun süre devam eder. Hastaların ilk haftalar olabildiğince az ayakta kalmaları ve bacaklarını yükseğe kaldırmaları tavsiye edilir. Kalf protezi sonrasında da aynı şekilde ilk haftalar hareketlerin kısıtlanması gerekir. Üçüncü haftadan sonra koşma dışında spora izin verilir. Altıncı haftadan sonra her türlü aktivite serbesttir. Ameliyat sonrası bacakların daha hızlı şekillenmesinde ikinci haftadan sonra başlanan LPG, radyofrekans ve lenf drenajı masajları faydalıdır.
Liposhaping işlemlerinden sonra yaşanabilecek nadir de olsa en önemli sorun toplardamarlarda pıhtı oluşması ve bunu akciğerlere atmasıdır. Bunu önlemek için ameliyat sonrasında erken hareketi başlatıyoruz. En sık karşılaşılan sorun ise liposuction yapılan bölgelerde oluşan düzensizlik ve dalgalanmalardır. İyi bir planlama ile bu tür sorunların oluşma riski en aza indirilebilir. Kalf protezlerinden sonra protezlerin dışarıdan fark edilmesi, asimetriler ve kapsül gelişimi gibi sorunlar yaşanabilir. Yine protez sonrası diz arkasındaki dikiş izi belirgin kalabilir. Dolgu maddelerine karşı bazen vücut reaksiyon gösterebilir. Bu nedenle hep eriyen maddeler ve iyi bilinen markalar tercih edilmelidir. Bir hyaluronik asit bileşimi olan Macrolane en güvenli ürünlerden birisidir. Ancak Macrolane bile reaksiyona yol açabilir.
İnce ve zarif ayak bilekleri kadın güzelliğinin en önemli parçalarından birisidir. Bir kadına bakıldığında, ilk dikkat edilen yerlerin başında ayak bilekleri gelir. Kalın kemikleri inceltmek mümkün değildir, ancak ayak bileği çevresindeki yağ dokusunu uzaklaştırarak bilekleri inceltmek mümkündür.
Öncelikle diz altındaki yağ fazlalıkları saptanır. Bunlar ince kanüller yardımı ile alınır. Bu işlem yapılırken baldır adalelerine de güzel bir şekil verilir. Gerekli görülürse bazı yerlere yağ ekleyerek daha düzgün bir bacak görüntüsü elde edilmeye çalışılır.
Bilek inceltme işlemleri ameliyathane ortamında ve genel anestezi ya da sakinleştiriciler altında (sedasyon) gerçekleştirilir.
Hastalar genellikle aynı gün evlerine gönderilir. İki gün sonra banyo yapılabilirler. Üç hafta varis çorabı kullanmaları gerekir. Diz altına ve ayak bileğine yapılan liposhaping işlemlerinden sonra şişlikler uzun süre devam eder. Hastaların ilk haftalar olabildiğince az ayakta kalmaları ve bacaklarını yükseğe kaldırmaları tavsiye edilir. Üçüncü haftadan sonra koşma dışında spora izin verilir. Altıncı haftadan sonra her türlü aktivite serbesttir. Ameliyat sonrası bacakların daha hızlı şekillenmesinde ikinci haftadan sonra başlanan LPG, radyofrekans ve lenf drenajı masajları faydalıdır.
Liposhaping işlemlerinden sonra yaşanabilecek nadir de olsa en önemli sorun toplardamarlarda pıhtı oluşması ve bunu akciğerlere atmasıdır. Bunu önlemek için ameliyat sonrasında hastaları erken harekete başlatıyoruz. En sık karşılaşılan sorun ise liposuction yapılan bölgelerde oluşan düzensizlik ve dalgalanmalardır. İyi bir planlama ile bu tür sorunların oluşma riski en aza indirilebilir. Bu bölgede uzun süren ödemler hastaları tedirgin edebilir.
Yaşımızı en çok ele veren bölgelerin başında eller gelir. Zamanla el sırtındaki cilt altı dokusu azalır, cilt incelir, damarlar belirginleşir, ciltte lekelenmeler başlar. Gençlikteki dolgun ve pürüzsüz ellere tekrar kavuşmak için Plastik Cerrahi çeşitli seçenekler sunar.
El gençleştirme işlemleri deri altında kaybedilmiş olan yağ dokusunu yerine koymak, cilt kalitesini arttırmak ve lekeleri ortadan kaldırmak şeklinde üç başlıkta toplanabilir.
El gençleştirme paketinde her iki ele dolgu uygulaması, mikro-abrazyon ile el sırtındaki lekelerin alınması, birer ay ara ile iki kere PRP uygulaması ve ikişer hafta ara ile 4 kez Hydrate (saf hyaluronik asit) uygulaması vardır. Senede bir ya da iki yılda bir uygulanması önerilir.
Yağ enjeksiyonları ameliyathane ortamında ve lokal anestezi – sedasyon altında gerçekleştirilir. Diğer işlemlerin tümü ofis şartlarında ve lokal anesteziklerle gerçekleştiri
Yağ enjeksiyonları sonrasında hastalar aynı gün evlerine gönderilir. Birkaç gün şişlik ve morluk olabilir. Hasta ertesi gün banyo yapabilir. Dolgu, PRP ve hydrate uygulamalarından sonra hafif şişme ve morluklar olabilir, ancak hastanın günlük aktivitesi etkilenmez. Mikro-abrazyon uygulamasından sonra bir miktar kızarıklık ve bazen kabuklanma olabilir. Hastaların işlemlerden sonra bol nemlendirici ve güneş koruyucu kullanmaları gereklidir.
Yapılan yağ enjeksiyonu ve dolgu uygulamaları yeterli dolgunluk sağlamayabilir. Bu tür durumlarda ilave uygulamalar gerekebilir.
Cinsel organlardaki estetik ve fonksiyonel sorunlar başkaları ile kolay kolay paylaşılamayan, ancak kişilerin psikolojik durumlarını bozan, karşı cinsle ilişkilerini olumsuz etkileyen durumlardır. Bu sorunların bir kısmını Plastik Cerrahi girişimleri ile düzeltmek mümkündür.
Kadınlarda genital bölgeye yapılan işlemler yağ enjeksiyonları ile cinsel bölgenin ve dış dudakların dolgunlaştırılması, dışarı sarkan iç dudakların kısaltılması, vajinanın daraltılması, G-noktasının belirginleştirilmesi ve genital bölgenin renginin açılmasıdır.
Kadın hastalarda genital bölgeye yapılabilecek birçok işlem vardır. Bunlar hastanın ihtiyacına göre tek başına ya da bir arada uygulanabilirler.
Genital bölge estetiği ameliyatları ameliyathane ortamında ve genel anestezi ya da sedasyon altında gerçekleştirilir. G-noktasına hyaluronik asit uygulamaları ise ofis ortamında gerçekleştirilebilir.
İşlemlerin çoğu ağrılı değildir. Basit ağrı kesicilerle kontrol edilebilir.
Hastalar genellikle aynı gün evlerine gönderilir. İki gün sonra banyo yapmalarına izin verilir. Laboplasti ve vajinoplasti sonrası cinsel organların özel solüsyonlarla yıkanması gerekir. İlk birkaç gün oturup kalkarken dikkatli olunması gerekir. 3 hafta cinsel ilişki yasaklanır. Üçüncü haftadan sonra koşma dışında spora izin verilir. Altıncı haftadan sonra her türlü aktivite serbesttir.
"Koltuk altında gerçekten terleyen bölgeleri bazı testlerle tespit ediyoruz. Ardından terleyen bu bölgelere botoks uyguluyoruz. Aynı zamanda avuç içi ve ayak tabanına da botoks uygulaması gerçekleştiriyoruz. Son derece ince uçlu iğneler aracılığıyla problemli olan bölge içine botoks enjekte edilir. Bu sayede aşırı çalışan ter bezlerinin aktivitesi durdurularak terleme sorunu giderilir.
Koltukaltı için uygulanan botoks uygulaması yaklaşık olarak 10 dakika sürer. Botoksun etkisi genellikle 9 ay boyunca sürer ve terleme miktarını büyük oranda azaltır.
İşlem ofis şartlarında gerçekleştirilir ve hasta hemen sonrasında işine ya da günlük yaşantısına dönebilir. Hasta işlemden birkaç saat sonra duş alabilir.
Hayır, yoktur. Koltuk altına botoks uygulamaları FDA onayı almıştır ve güvenlidir. Ter bezlerine de herhangi bir kalıcı zarar verilmiyor. Sadece aşırı terleme olan ter bezlerine enjekte yapıldığı için terleme sorunu gideriliyor.
Terlemenin esas amacı vücut ısısının düzenlenmesidir. Bu amaçla tüm vücut yüzeyi terler. Ancak koltuk altları ve kasıklarda yer alan ter bezleri ergenlik sonrası faaliyete geçen ve daha çok hormonal sebeplerle koku salgılayan bezlerdir. Bu kokular hayvanlarda karşı cinsi cezbetmek için kullanılır. Ancak insanlarda bu tür kokular artık çekici değil itici olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu ter bezlerinin çalışmaz hale getirilmesi vücudun ısı ayarını etkilemez ve herhangi bir sağlık sorununa neden olmaz.